11 Ocak 2012 Çarşamba

SUPERNATURAL Time!

Ho ho ho! Yeni mıymıntılıklarla karşınızdayım.
İçimden her haltı İngilizce yazabilirim gibi geliyor ama sırası değil. Neyse. Konumuza dönelim.
Konumuz, tabii ki SUPERNATURAL!!!111!1!!1
Abartmayalım. 
Sezonlarda kullanılan müzikleri buldum, ilk sezonu yayınlıyorum.

SUPERNATURAL SESSION I
01. AC/DC – Back in Black
02. AC/DC – Highway to hell
03. Eagles of Death Metal – Speaking in tongues
04. Keith Rosier – (She) cheated on a cheater
05. The Allman Brothers Band – Ramblin’ Man
06. Dave Matthews Band – Out of my hands
07. Foreigner - Hot Blooded
08. Lynyrd Skynyrd – Down south jukin’
09. Rush – Fly by night
10. Bad Company – Movin’ on
11. Billy Squire – Too Daze Done
12. Black toust music – What a way to go
13. Ratt – Round and round
14. Black Sabbath – Paranoid
15. Metallica – Some kind of monster
16. Metallica – Wherever I may roam
17. Rush – Working man
18. Def Leppard – Rock of ages
19. Fall out boy – Sugar, we’re going down
20. The Rolling Stones – Laugh, I nearly died
21. Filter – Hey man nice shot
22. Iron butterfly – In a gadda Da Vida
23. Lynyrd Skynyrd – Poison Whiskey
24. Boston – Peace of mind
25. Clifton Stroud II – Abide with me
26. Paul Richards – U do 2 me
27. Split Habit – Higher mathematics
28. Def Leppard – Rock of Ages
29. Eric Clapton – I can’t stand it
30. Scorpions – No one like you
31. Backman Turner Overdrive – Hey you
32. Bad Company – Bad Company
33. Credence Clearwater Revival – Lodi
34. Blue Oyster Cult – Don’t fear the reaper
35. Bad Company – She brings me love
36. Blind Faith – Can’t find my way home
37. The James gang – Walk away
38. Bob Seger – 2+2=
39. Joe Walsh – Rocky mountain way
40. Little Charlie & the Nightcats - You Got Your Hooks in Me
41. Vue – Pictures of me
42. Blue Oyster Cult – Fire of unknown origin
43. Blue Oyster Cult – I’m burning for you
44. Dean Winchester - Fire of unknown origin
45. The Waco brothers – Fast down train
46. Ozzy Osbourne – Road to nowhere
47. UFO – Rock Bottom
48. Grand Funk Railroad – Bad time
49. Steve Carlsen – Night time
50. Brian Keith Nutter – Searching for the truth
51. Charlie Robison – My hometown
52. Stevie Ray Vaughn – The house is rockin’
53. Tito and Tarantula – Strange face of love
54. Kansas – Carry on my wayward son
55. Credence Clearwater Revival – Bad moon rising
56. Joe Walsh – Turn to stone
57. Triumph – Fight the good fight


26 Kasım 2011 Cumartesi

Bullshit!

Yapmak istemediğim şeyler yüzünden kendimi suçlayamam.
Ya da elimde olmadan gelişen olaylar için...
Az önce babam telefonda biriyle görüştü; bense burda yalnızlık ve bitmişlik hissettim sadece.
Benim suçum yoktu. Ama bu kendimi kötü hissetmemi engellemedi.

Aslında böyle hissetmemem gerekir. Ama hayatın iplerini elimden salamıyorum işte. Ne olursa olsun diyemiyorum.
Bullshit!
Hep üzülen taraf ben mi olmalıyım?

21 Kasım 2011 Pazartesi

Ana Haberlerde Mahvedilen Taş Şarkılar Listesi

Tek göz bir odada yaşam mücadelesi veren adam müzikleri 
 * 95 Eurovision Şampiyonu Nocturne


* Requem for a Dream

* Schindler's List Soundtrack




Esnaf yine kan ağlıyor vatandaş tepkili peki yeni zamlara halkın tepkisi ne olacak müziği
 * Van Helsing



Sağlıksız koşullarda vatandaşın hayatını hiçe sayarcasına üretim yapan pastane müziği
* Terminator Soundtrack



Reha Muhtar Müziği
* Carl Orff - O Fortuna
  
 alıntıdır ^.^
Mıymıntı Matmazel XOXO

14 Kasım 2011 Pazartesi

Time's Up

Uzun zamandır yapmayı düşündüğüm şeyin zamanı geldi.
Facebook'u dondurdum.
Sadece zaman kaybı olmaya başlamıştı. Üstelik sinirimi bozan, canımı sıkan şeyler de oldu, belki biraz benim yüzümdendi ama öyle işte.
Bıraktım.
İngilizceye odaklanmam gerek.
Canımı sıkmamam gerek.
Ama her şey istediğin gibi olmuyor işte.
Bu yazıya başlarken kendi kendime söz vermiştim, yazdıklarımı silmemek için, çünkü huyumu biliyorum; yarım sayfalık yazılarımı tek kalemde sildiğim oldu.
Bu yüzden de hep içimde kaldı. Ve içine attığın her şey başka bi şekilde patlak veriyor mutlaka, ben bunu geç de olsa öğrendim.
Bu da yazının sonu olsun.

Why do we say that until we get that person that we think's.
Gonna be that one and then once we get'em, it's never the same.
You want them when they don't want you,soon as they do, feelings change.
It's not a contest and I ain't on no conquest for no mate.

13 Kasım 2011 Pazar

Barney's Rules Are The Best!

Never date a girl with a hook for a hand.

Never go out with a chick whose last name ends in a vowel.

If you're gonna get it on in a portable toilet, do it early in the day.

Never meet a girl's parents.

Never pass up a free sample.

Never pet a chicken.

If "Don't Stop Believing" comes on, stop whatever you're doing and sing along with one hand up in the air.

Never check a bag. 

SUIT UP!

If it's yellow, flush it down, too.

Never spell check.

Never trust a dude with hair past his shoulders.

Never trust a dude with hair ON his shoulders.

Never delete "Total Recall" from your DVR.

Never enter a wine bar. They attract women over 30.

Never wear a brown belt with black shoes.

No cats.

Never take a girl back to your place, especially if your place is the White House. 

Always wash your hands before returning to work.

Never leave home with less than three condoms in your wallet.

However old a girl says she is add five years. However much a girl says she weight add twenty pounds.

Never make the first or third out at third base.

Never meet a girl for lunch.

Never repeat yourself.

SUIT UP!

Don't say the same thing twice.

Bang twice, dump once.

The longer the line, the better the food.

Throw it high, say "goodbye." Throw it low, you're going to the show.

If you pay your taxes before a court mandates that you do, you've paid too soon.

When travelling internationally, it's best to stick to bottled water and avoid ice cubes.

C-cups and up.

Never run without stretching.

Never wear a clip-on.

Never use an airplane lavatory.

Wait at least an hour after eating before humping.

He who smelt it, dealt it.

Ask yourself, "What would Ted do?" Then do the opposite.

Never order a "small" beer.

Black tie is never optional.

If someone yells "Duck!" then duck.

SUIT UP!

  Mıymıntı Matmazel XOXO

30 Ekim 2011 Pazar

Güzel Günler Bizi Bekler

Ben geldim.
Bloga yazmayalı epey olmuş yine.
Aslında yazmamamın sebebi meşguliyetim değildi.
Sadece yazacak bir şeyler yoktu.
Ya da vardı da buraya yazamazdım.

Şimdi de ne yazacağımı pek bilmiyorum aslında.
Yarın okul var.

Sanırım yazasım yokmuş.
Bu da şarkımız olsun madem.

Benden bu kadar.

Belki de bazı şeyleri bitirme vakti gelmiştir.

not: Klibi izlemeyiverin.




Mıymıntı XOXO


7 Eylül 2011 Çarşamba

Sevgili Mıymıntı Günlük

Ayın 7'si günlerden Çarşamba. Dokuz ayın Çarşambası biraraya gelmese olmaz dedikleri gün bu.

Malum üniversite kayıtlarıydı sınavlarıydı derken bu aralar fazlaca meşgulüm. Yurt kaydını yaptırabilmem için eksik belgeler vardı. Hadi dedik onları halledelim bugün. Önce tüberküloz, hepatit ve eliza testleri gerekiyodu. Kliniğe gittik.




 Hemşire kan almak için damar yolu açmaya çalıştı, ama benim damarlarımın son 5 senedir normal insanlarınkinden dar ve ince olması hasebiyle bi türlü tutturamadı. İğneyle bi sağa gitti olmadı, bi sola çevirdi damara giremedi. O sırada karşımda habire zırlayan küçük bi velet vardı. Neyse dedim sövmedim. Hemşire baktı sol kolumdan olmicak iğneyi çekti çıkardı sağ koluma gözünü dikti. Sonra parmaktelepatisiyle damar bulmaya çalıştı. Bi tane bulduktan emin olduktan sonra iğneyi batırdı. "Hah! buldu sonunda." dedim -tabi içimden-. Hemşire kan tüplerini iğnenin arkasına yerleştirdi bende garip bi zevk(!) anlayışıyla akan kana bakmaya başladım. Sonra "pöff" diye bir ses çıkararak tabiri caizse damarım patladı ve tüpün içene kan püskürttü. Hemşire hemen iğneyi çıkarttı -şu an iğnenin verdiği hasara bakıyorum ve yeşil bi renk görmekteyim- ve pamukla bastırmaya başladı. Diğer sarışın hemşireye seslendi bi de sen baksan diye, "acemisin anlamak zor olmadı" demek geldi içimden. Neyse sustum. Öbür hemşire yine sol kolumu aldı. Çeşitli yöntemlerle damarı bulup nihayet kan verme işlemini sonlandırdı.

  Tabi şanssızlıklarım bununla bitmedi. Klinikte üzerine oturmak için çıktığım sedyenin bi ayağı ne hikmetse aniden kısalıverdi ve pattt bi anda kendimi sedyeyle yerde buldum. Tabi hemen şaşırdı hemşire nası olur bunun ayağı böyle değildi diye. Güler misin ağlar mısın. Sol ayağımı da yere hızlı çarptığımdan topuğumda gün boyu sızlayan bi acı merkezi kuruldu.
Haa bi de üstüne klinikte 18imi doldurmadığım için çocuk servisine gitmek zorunda kaldım ki -.- neyse. -hala adamdan sayılmıyorum lan-

Nihayet klinikten çıktık doğru yürüye yürüye -yere basamadığım sol ayağımla- A. adliyesine gittik. Sabıka-sızlık kaydımı alıcaktık. Sıraya geçtik. Annem ben bi sıranın başına bakiim dedi. Allah, bi gitti bekle bekle yok. Meğersem sıra 500 metreden falan uzunmuş -.- . İşin yoksa bekle artık. Prosedürle içimden her 5dk da bir sövdüm.  Nihayet önümde 3-5 kişi kalmışken veznedar bağırdı "kapatıyorum 16. vezneye geçin diye" haydaa atillam haydaa. ben ve önümdeki ve arkamdaki yaklaşık beş kişilik gruptan aynı anda veznedara bağırışlar yükseldi. Veznedar başedemeyeceğini anlayınca vazgeçip bizim de işimizi halletmeye karar verdi -çok şükür-.

Neyse eve geldiğimde saat 6'ya geliodu. Zaten yorulmuşum.
Hayatımın en hoş ve şanslı günlerimden biriydi velhasıl(!).

Hala sövesim var.
xoxo yorgun agresif yeşil kollu Matmazel
her zamankinden daha Mıymıntı

abi gidin okumakla uğraşmayın ya